Akdeniz diyeti yüksek tansiyon riskini azaltıyor: 20 yıllık araştırma
Yunanistan'da yapılan 20 yıllık bir araştırma Akdeniz diyeti yüksek tansiyon ilişkisini net verilerle ortaya koyuyor.
Akdeniz diyeti yüksek tansiyon ilişkisi 20 yıllık verilerle daha net bir şekilde ele alındı.
Son zamanlarda Yunanistan’daki araştırmacılar, Akdeniz diyetinin kardiyovasküler faydalarını daha yakından incelemeye karar verdiler; çünkü Akdeniz diyetinin birçok özelliği bu kalp-sağlıklı yönergelerle örtüşüyor.
20 yıla yayılan verilere bakıldığında araştırmacılar, sürekli olarak Akdeniz tarzı bir diyet uygulayan kişilerin, diyete en az uyum sağlayanlara kıyasla hipertansiyon (yüksek tansiyon) geliştirme riskinin daha düşük olduğunu buldu.
Akdeniz diyeti yüksek tansiyon ilişkisine dair ilk uzun vadeli çalışma
Dünya genelinde hipertansiyon toplumun neredeyse yarısını etkiliyor. Hipertansiyon, bir kişinin kan basıncı 130/80 milimetre cıva (mm Hg) veya daha yüksek olduğunda ortaya çıkar.
Yüksek tansiyon tedavi edilmediğinde kalp hastalığına, felce ve böbrek hastalığına yol açabilir.
İnsanların hipertansiyonu azaltabileceği veya yönetebileceği bazı yollar arasında, diyetlerini ayarlamak ve daha fazla egzersiz yapmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapmak yer alır.
Doktorlar sıklıkla hipertansiyonu tedavi etmek için ACE inhibitörleri ve beta blokerler gibi ilaçları reçete eder.
Diyet değişiklikleri göz önünde bulundurulduğunda, Akdeniz diyeti gibi bazı diyetler daha fazla bitki bazlı gıda tüketmeye odaklanıyor.
Akdeniz diyeti sebze, meyve, kuruyemiş, tohum, tam tahıl, baklagiller, sağlıklı yağlar ve makul miktarda balık ve deniz ürünleri yemeyi teşvik eder.
Diyetin ayırt edici özelliklerinin hipertansiyonda azalmaya yol açması gerekirken, şimdiye kadar bu konuyla ilgili uzun vadeli çalışmalar yapılmamıştı.
Bu, Yunanistan’daki Harokopio Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Eğitim Fakültesi’nden araştırmacıları, Akdeniz diyetine bağlı kalmanın ne gibi faydalar sağlayabileceğini görmek için 20 yıl süren bir çalışma yürütmeye yöneltti.
Çalışma 2002’de başladı ve 2022’ye kadar sürdü. Araştırmacılar, Yunanistan’da yaşayan 4.056 kişiyi çalışmaya davet etti ve bu gruptan 3.042 kişi kaydoldu.
Araştırmanın başlangıcında katılımcıların ortalama yaşı 41 olup, grubun %44’ünü erkekler, %56’sını ise kadınlar oluşturdu. Katılım şartlarından biri, katılımcıların çalışmanın başında hipertansif olamayacaklarıydı.
Araştırmacılar çalışmanın başında katılımcılar hakkında çeşitli bilgiler topladılar.
Katılımcıların kalp-damar hastalığı olmadığından emin oldular, glikoz ve kolesterol seviyelerini, vücut ağırlıklarını ve kan basınçlarını kontrol ettiler, beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarını ölçmek için bir anket yaptılar.
Katılımcıların çalışmanın başında Akdeniz diyetinin bazı yönlerini ne kadar iyi takip ettiklerini görmek için onlara bir MedDietScore atadılar ve aşağıdaki besin gruplarının tüketimine göre pozitif puan verdiler:
- Meyveler
- Sebzeler
- Tam tahıllar
- Patates
- Baklagiller
- Balık
- Zeytinyağı
Katılımcılar bu besin gruplarına göre puan aldılar. Yüksek puanlar diyete daha iyi uyumun göstergesiydi.
Katılımcılar, tam yağlı süt ürünleri, kümes hayvanları ve kırmızı et dahil olmak üzere “Akdeniz dışı” yiyecekleri veya yiyecek gruplarını tükettiklerinde puan kaybedebilirler.
Sonraki 20 yıl boyunca araştırmacılar, MedDietScore’larını değerlendirmek, hayati değerlerini kontrol etmek ve hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve kardiyovasküler hastalık gelişimini araştırmak için katılımcıları takip etti.
Akdeniz diyeti yüksek tansiyon riskini azaltıyor
Araştırmacılar son örneklerine 1.415 katılımcıyı dahil etti. Akdeniz diyetini yakından takip eden katılımcıların hipertansiyon geliştirme riskinin en düşük olduğunu buldular.
En düşük MedDietScore’a sahip olan ve dolayısıyla diyete uyum konusunda daha başarısız olan gruptaki katılımcılar, çalışmanın sonunda %35,5’lik hipertansiyon oranlarına sahipti.
Orta grupta hipertansiyon oranı %22,5 idi.
Karşılaştırıldığında, MedDietScore’u en yüksek olan ve Akdeniz diyetini en iyi uygulayan grupta hipertansiyon görülme oranı %8,7 oldu.
Bilim adamları ayrıca Akdeniz diyetine bağlı kalmanın zaman içinde ne gibi farklılıklar gösterdiğini de analiz etti.
Çalışmada diyete bağlılık, MedDietScore’da 2002’deki ilk değerlendirmeden 2012’deki takibe kadar boylamsal bir değişiklik kullanılarak ölçülmüştür.
Araştırmacılar, tutarsız bağlılıktan ziyade diyete tutarlı bir şekilde bağlı kalmanın ne gibi bir fark yaratabileceğini görmekle ilgileniyorlardı.
Çalışma makalesine göre, sürekli olarak Akdeniz diyetinden uzak kalan deneklerle karşılaştırıldığında, yalnızca sürekli olarak Akdeniz diyetine yakın olanlar %46,5 daha düşük 20 yıllık [hipertansiyon] riski sergiledi.
Genel olarak, çalışma sonuçları hipertansiyon gelişme riskini azaltmada yeme alışkanlıklarının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca Akdeniz diyetinin hipertansiyon riskini azaltmada etkili olabileceğini de göstermektedir.
Bulgular herkes için geçerli mi?
Çalışmaya dahil olmayan Kardiyolog John P. Higgins, “Bu çalışma, kan basıncını düşürmenin ve kalıcı yüksek tansiyon gelişimini önlemenin sağlıklı bir diyetle mümkün olduğu yönündeki verilere katkıda bulunuyor” diyerek şöyle devam etti:
“Bu durumda Akdeniz diyeti kan basıncı geliştirme riskinizi azaltabilir. Sonuçların yalnızca Yunan nüfusu için geçerli olmadığını ortaya koymak için farklı popülasyonlarda da bu takip uygulanmalı.
Diyetin bazı unsurları damar fonksiyonunu iyileştiriyor, özellikle de kan damarı duvarından nitrik oksit (NO) üretimini artırıyor bu da kan damarlarının genişlemesine yol açıyor. Kalp sağlıklı gıdalar arasında muz, çilek, bitter çikolata, çay ve kahve gibi polifenoller açısından zengin gıdalar yer alır.”
Akdeniz diyeti egzersiz ile birleşirse: Yeni araştırmada çarpıcı sonuçlar
Akdeniz Diyeti Alzheimer etkilerini hafifletiyor
Atlantik Diyeti nedir? Akdeniz diyeti ile farkı ne?