Atlantik Diyeti Akdeniz’in en büyük rakibi mi?
Atlantik Diyeti, esneklikten yana olanlar için mükemmeldir ve taze hazırlanmış bölgesel yiyeceklere odaklanır. Diyet sadece sağlıklı değil, aynı zamanda çok sürdürülebilir.
Atlantik diyeti, her yıl beslenme uzmanları tarafından en iyi diyet seçilen Akdeniz diyetine rakip olabilir mi?
Bazı diyetler çok iyi bir üne sahiptir. Akdeniz diyeti her yıl beslenme uzmanları tarafından sürekli olarak en iyi diyet olarak seçilmektedir.
Özellikle yüksek tansiyon sorunu yaşayanlar için uygun olan DASH diyeti ve yaşlılıkta bilişsel yetenekleri güçlendirmeye yönelik MIND diyeti de uzmanlar arasında popüler.
Atlantik diyeti şimdi pole pozisyonu için Akdeniz diyetine meydan okumak istiyor.
Atlantik Diyetinde neler yenir?
Atlantik Diyeti, Portekiz, kuzeybatı İspanya ve Fransa’nın güneybatı bölgelerindeki nüfusun geleneksel diyetidir.
Diyet öncelikle yerel malzemelere ve taze preparatlara dayanır. Ana hazırlama yöntemleri ızgara ve haşlamadır.
Atlantik diyeti uygulayanlar öncelikle aşağıdaki gıdaları tüketir:
- Zeytinyağı
- Tam tahıl
- Makarna
- Patates
- Taze meyve ve sebzeler
- Kırmızı ve beyaz şarap (ölçülü olarak)
- Süt ve peynir
- Balık ve diğer deniz ürünleri
- Kuruyemişler
- Yumurtalar
- Baklagiller
- Kırmızı et (Ölçülü olarak)
Atlantik Diyeti, bireysel ihtiyaç ve tercihlere kolayca uyarlanabilen esnek ve çeşitli bir diyettir.
İspanya ve Portekiz’in Atlantik kıyılarında insanlar geleneksel olarak biraz daha fazla et yediklerinden, Atlantik diyeti öncelikle zaman zaman az miktarda et yemek isteyen kişilere yöneliktir.
Atlantik diyetinde sosisler, tatlılar ve hazır yemekler gibi yüksek oranda işlenmiş gıdalar büyük ölçüde tercih edilmez. İlave şeker de menüde yer almaz.
Atlantik Diyeti ne kadar sağlıklı?
Atlantik Diyeti sağlığı teşvik eden ve sürdürülebilir bir diyet olarak kabul edilir.
Fındık ve balıklardan elde edilen sağlıklı yağlar kalp sağlığına katkıda bulunur ve damar hastalıklarını önleyebilir.
Baklagillere ve lif açısından zengin tam tahıllara odaklanmak bağırsakları güçlendirir ve sindirimi normalleştirir.
Lif sizi uzun süre tok tutar, sindirimi uyarır ve bağırsaklardaki bakteriler için önemli bir besin olabilir.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmada araştırmacılar, Atlantik diyetini uygulayan kişilerde metabolik sendrom gelişme riskinin önemli ölçüde azaldığını da buldu.
Metabolik sendrom, birlikte ortaya çıkan ve diyabet veya felç gelişimine yol açabilen semptomları ve sağlık koşullarını ifade eder.
Metabolik sendromlu kişiler sıklıkla aşağıdakilerden en az üçüne sahiptir:
- Göbek yağı
- Yüksek tansiyon
- Yüksek kan şekeri seviyeleri
- Düşük HDL kolesterol seviyeleri
- Yüksek kan lipit seviyeleri
Araştırmacılar, altı ay boyunca Atlantik diyetini uygulayan kişilerin metabolik sendrom geliştirme riskinin daha düşük olduğunu gözlemledi.
İlginç bir şekilde, halihazırda metabolik sendromdan muzdarip olan deneye katılanlar, Atlantik diyetinin bir sonucu olarak herhangi bir ek semptom yaşamadılar.
Atlantik Diyeti ile Akdeniz Diyeti arasındaki fark nedir?
Akdeniz diyeti ve Atlantik diyeti yakın akrabadır. Ancak küçük ama ince farklar var.
Akdeniz diyeti esas olarak bitki bazlıdır. Tahıl ve et gibi az miktarda hayvansal ürünlerle desteklenir. Burada balığın da rolü var, özellikle somon balığı.
Atlantik diyeti ise nişastalara (patates, makarna) çok daha fazla yer bırakıyor.
Kırmızı et de beslenmede biraz daha büyük bir rol oynar. Balık aynı zamanda Atlantik kıyısında da önemli bir malzemedir. Burada yağsız morina ve yırtıcı balıklar menünün ana malzemeleridir.