Çocukların oyun oynaması beyinlerini böyle etkiliyor
Çocuk gelişiminde uzmanlar sık sık 'oyun oynamanın' önemine değinir. Son yapılan bilimsel bir çalışma oyunun önemini bir kez daha ortaya koydu.
Yeni araştırmalar çocukların oyunları, beyin aktiviteleri ve dil gelişimi arasındaki karmaşık ilişkiyi aydınlatma konusunda önemli veriler sunuyor. Yapılan çalışmaya göre; çocukların oyuncak bebeklerle, bir arkadaşlarıyla tabletle oynadıklarında ve tek başlarına oyuncak bebeklerle oynadıklarında beynin sosyal odaklı bir bölgesinin çocuklarla oynadıkları zamana kıyasla daha fazla aktivite gösterdiğini ortaya koydu. Bu durum hem yüksek derecede otistik özelliklere sahip olan hem de az sayıda otistik özelliğe sahip olan çocuklar için de geçerliydi.
Oyun oynamanın sosyal gelişim üzerine etkileri
Oyun, çocukluğun temel bir yönü olarak kabul edilir ve uzun süredir öğrenme ve sosyal gelişim için güçlü bir araç olarak kabul edilmektedir. Ancak farklı oyun türlerinin çocukların beyinlerini ve dil yeteneklerini nasıl etkilediği hala belirsizliğini koruyor.
Bu konuyu daha derinlemesine incelemek için bir araştırmacı ekip, çocukların oyun tercihlerinin beyinlerini ve dil becerilerini nasıl şekillendirebileceğini araştırmaya koyuldu. Önceki çalışmalar çocukların oyunlarının bilişsel ve sosyal gelişimlerini etkileyebileceğini göstermişti ancak bu yeni araştırma oyunun altında yatan mekanizmaları ortaya çıkarmayı amaçlıyordu.
Barbie üreticileri destekledi
Barbie bebeğinin üreticileri Mattel tarafından yaptırılan uzun vadeli bir çalışmanın parçası olan yeni araştırma, farklı düzeylerde otistik özelliklere sahip yaşları 4 ile 8 arasında değişen 57 çocuğu kapsadı.
Araştırmacılar, posterior superior temporal sulkus (pSTS) olarak bilinen bir bölgedeki beyin aktivitesini ölçmek için fonksiyonel yakın kızılötesi spektroskopi (fNIRS) adı verilen özel bir görüntüleme tekniği kullandılar. Beynin bu alanı sosyal işlemlerle ilişkilidir ve başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlamada çok önemli bir rol oynar.
Çeşitli senaryolar incelendi
Çocuklar, bebeklerle oynamak, tabletlerle oynamak ve bu oyuncaklarla tek başına veya bir partnerle oynamak gibi çeşitli oyun senaryolarına katıldılar. Araştırmacılar daha sonra pSTS bölgesindeki beyin aktivitesinin bu oyun koşullarına göre nasıl farklılaştığını analiz etti.
Araştırmacılar, tüm çocukların bir sosyal partnerle veya tek başına oyuncak bebeklerle oynarken, tek başına tabletle oynamaya kıyasla daha fazla pSTS aktivasyonu sergilediğini buldu. Bu, sosyal etkileşimlerin ve yaratıcı oyunların, çocuğun otistik özelliklerinin derecesine bakılmaksızın benzer beyin bölgelerini harekete geçirdiğini gösterdi.
Bu bulgular, nöroçeşitliliği ve farklı çocukların oyuna katılma biçimlerinin benzersiz yollarını tanımanın önemini vurgulamaktadır. Oyun, çocuğun geçmişi veya özellikleri ne olursa olsun, sosyal gelişim için çok önemli bir araç olarak hizmet eder. Çocuklara çevrelerindeki dünyayı keşfedip öğrenmeleri, sosyal becerilerini geliştirmeleri ve dil yeteneklerini geliştirmeleri için fırsatlar sağlayabilir.