İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olarak görev yapan Dr. Uğurcan Ağcaoğlu intihar ederek yaşamına son verdi.
Ağcaoğlu’nun uğradığı mobbing nedeniyle intihar ettiği iddia edildi.
Genç doktorun ölümü sonrası birçok meslek örgütü açıklama yaparak mobbing iddiasına dikkat çekti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümünce yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Canımızı Uğurcan’ımızı kaybettik. Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik Cerrahi ailesi olarak ailemizin bir ferdini kaybettik. Allah bizlere ve ailesine sabır versin. Hepimizin baş sağ olsun.”
İzmir Tabip Odasınca yayımlanan baş sağlığı mesajında, “Genç meslektaşımız, Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı diliyoruz.” denildi.
Hekim Birliği sendikasından yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olarak görev yapan Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun intiharı, asistan hekimlerin uzun süredir devam eden çalışma koşullarıyla ilgili sorunlarını bir kez daha açıkça gösteriyor. Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun hayatını kaybetmesi, hekimlerin maruz kaldığı baskı ve mobbingin ne kadar ağır ve hayati boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Asistan hekimlerin büyük çoğunluğu günde 13-14 saat çalışmak zorunda bırakılıyor. Öğlen saatlerinde başlayan nöbetler ertesi gece sona eriyor ve asistan hekimler bir sonraki sabah tekrar işe dönmek zorunda kalıyor. Ayda 11-12 nöbet tutan hekimler, yoğun iş yükü ve uzun çalışma saatleri nedeniyle tükenmişlik yaşıyorlar.
Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun acı kaybı, sadece bir bireyin kaybı değil, sağlık sistemindeki yapısal sorunların ve ihmalin bir sonucudur. Hekim Birliği Sendikası olarak, hekimlerin insan onuruna yakışır koşullarda çalışabilmesi için acilen gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.
Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun ailesine, arkadaşlarına ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyor, vefatının hesabını soracağımızı ve takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.”
Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde görevli asistan doktor Uğurcan Ağcaoğlu’nun intiharına ilişkin, “İntiharın arkasında ilgili bölümde yapılan mobbingin olduğu söylentisi öfke ve üzüntümüzü katbekat artırmıştır. Bu söylenti elbette araştırılacaktır ancak mobbingin ne bahsi geçen bölümle sınırlı ne de sonuncu olmadığının da bilincindeyiz. Asistan hekimler olarak artık yeter diyoruz” açıklamasını yaptı.
Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi kliniğinde görev yapan asistan doktor Ağcaoğlu’nun intiharı ve mobbinge maruz kaldığı söylentisi hakkında bugün Ankara Tabip Odası’nda basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi kliniğinde görev yapmakta olan asistan arkadaşımız Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun intihar haberi hepimizi derin bir üzüntüye boğdu. İntiharın arkasında ilgili bölümde yapılan mobbingin olduğu söylentisi öfke ve üzüntümüzü katbekat artırmıştır. Bu söylenti elbette araştırılacaktır ancak mobbingin ne bahsi geçen bölümle sınırlı ne de sonuncu olmadığının da bilincindeyiz. Asistan hekimler olarak artık yeter diyoruz.
İki yıl önce çalıştığı klinikte yoğun mobbing yaşayan ve zorlu bir nöbet sonrası trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rumeysa Berin Şen’in acısını hâlâ taşıyorken, çalıştığı klinikte yaşadığı mobbingleri intihar mektubuyla duyuran Dr. Mustafa Yalçın’ı unutmamışken, yaşadıkları zorluklar ve kötü koşullar nedeniyle hayatına son veren Dr. Melike Erdem, Dr. Ece Ceyda Güdemek ve burada adını saymadığımız nice meslektaşlarımızı hatırlıyorken bizlere yeni acılar yaşatan bu mobbing düzenini değiştirmek için mücadelemizi büyüteceğimizi buradan ilan ediyoruz.
Birçok hastanede birçok bölümde asistan hekim arkadaşlarımızın mobbinglerle yıldırıldığını, zorlu çalışma koşullarında ve insanlık dışı çalışma saatleriyle çalıştığını, yasal hakları olan nöbet ertesi iznin kullandırılmadığını duyuyoruz, biliyoruz. Asistan hekimlerin kârdan başka bir şey düşünmeyen bu sağlık düzeninin taşıyıcısı modern köleler olmadığını, adları mobbing ve sömürüye bulaşmış tüm kurumların ve bölümlerin takipçisi olacağımızı, bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını bir kez daha ilan ediyoruz.
Mobbingin, angaryanın, eğitim ve izin hakkının gaspının ve ücretlerde düzensizliğin hiçbir kurumda ve klinikte yaşanmasını ve normalleştirilmesini kabul edemeyiz. Tüm meslektaşlarımızı mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz.”
