Kahve Telvesi ile ilgili yeni bir çalışma; Kahve telvesinden yapılan kafeik asit bazlı Karbon Kuantum Noktalarının (CACQD’ler), beyni Alzheimer veya Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklardan koruyabileceğini gösteriyor.
Araştırma, kafeik asidin antiinflamatuar ve antioksidan özelliklerinin, bu tür bozuklukların riskini artıran yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin etkileriyle mücadeleye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Kahve Telvesi Alzheimer ve Parkinson’u Önleyebilir mi?
Besleyici bir diyet uygulamak, düzenli egzersiz yapmak, yeterli uyku almak vb. gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek, nörodejeneratif bozuklukların gelişme riskini en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Nörodejeneratif bozuklukları da içeren nörolojik bozukluklar, küresel nüfusun yaklaşık %15’ini etkilemektedir ve dünya çapında fiziksel ve bilişsel sağlık sorunlarının birincil nedeni.
Araştırmacılar, kahve telvesinden üretilen kafeik asit bazlı Karbon Kuantum Noktalarının (CACQD’ler), beyni bazı nörodejeneratif bozuklukların olumsuz etkilerinden koruma yeteneğine sahip olabileceğini buldu.
Yeni bir çalışmaya göre, nörodejeneratif bozukluğun yaşam tarzı ve yaş, obezite ve pestisit maruziyeti gibi çevresel faktörlerden kaynaklandığı durumlarda CACQD’lerin etkili olduğu gösterildi.
Karbon Kuantum Noktaları Nedir?
“Karbon Kuantum Noktaları (CQD’ler), karbon içeren öncülerden sentezlenen nanopartiküllerdir (bazı standartlara göre 2-10 nm, diğerlerine göre 20 nm’ye kadar ve 100 nm’nin altındaysa basitçe karbon nanomateryalleri olarak adlandırılır).
El Paso’daki Texas Üniversitesi Kimya ve Biyokimya Bölümü’nde biyofizikçi ve çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Mahesh Narayan, Medical News Today’e şunları söyledi:
“Meyve kabuğu, atık kağıt ve hatta somon gibi. Olduğu gibi bulunmuyorlar ama sentezlenmeleri gerekiyor.
Kafeik Asitten Türetilmiş Karbon Kuantum Noktalarına (CACQD’ler) yeniden karbonlaştırılmasına olanak tanıyan, kimyasal açıdan dost (yeşil Kimya) bir yaklaşım kullandık. Daha önce de belirttiğimiz gibi diğer organik atık maddelerden de hazırlanabiliyor.”
Kafeik asidin beyin sağlığına faydaları
Nörodejenerasyon söz konusu olduğunda dikkate alınması gereken çeşitli faktörler vardır.
“Proteinler yanlış katlanıyor ve ayrı ayrı serbest radikaller üretiliyor. Her iki olay da nöron hasarına, yaralanmaya ve ölüme neden oluyor” diyen Narayan şöyle devam ediyor;
“CQD’ler (burada CACQD’ler) hem proteinlerin yanlış katlanmasını önler hem de serbest radikalleri temizler ve böylece bağımsız müdahale ve nöronal koruma mekanizmaları gösterir. [Karbon Kuantum Noktaları] muhtemelen Parkinson, Alzheimer, Lewy Cisimcikli Demans gibi pek çok sporadik (idiyopatik) nörodejenerasyon formunda etkili olabilir, ancak genetik veya ailesel bozukluklarda (örneğin, hastaların küçük bir yüzdesinde) etkili olması muhtemel değildir.”
Kafeik asit, oksidatif strese yol açabilen serbest radikallerle savaşma yeteneğine sahip olduğundan ve beyin oksidatif strese duyarlı olduğundan, nörodejeneratif durumların yönetilmesinde yararlı bir araç olabilir.
McGovern Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünde yardımcı doçent olan ve çalışmaya dahil olmayan Dr. Natalia Pessoa Rocha ise “Kafeik asit antioksidan ve antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Oksidatif stres ve iltihaplanma, herhangi bir organdaki hücre ölümüne katkıda bulunur.
Ancak beyin hücreleri, diğer organlardaki hücrelere göre oksidatif strese ve iltihaplanmaya karşı daha savunmasızdır (beynin yüksek oksijen tüketimi ve lipid açısından zengin içeriği nedeniyle). Beyin hücrelerinin yenilenme kapasitesi çok sınırlıdır ve nöron ölümünü önleyebilecek her türlü strateji özellikle beyin için önemlidir” diyor.
Kahve demans tedavisinde yardımcı olabilir mi?
Bu bulgular umut verici olsa da, bu çalışmanın bulgularını yorumlarken dikkatli olmak önemlidir.
Dr. Rocha “En önemlisi, yalnızca in vitro olarak test edilmiş olması, önemli ancak başlangıç aşamasındaki bir araştırma adımıdır. Nöroblastoma hücreleri olan SH-SY5Y hücrelerini kullandılar. Bunlar nörodejeneratif hastalıkların in vitro modelleri olarak yaygın şekilde kullanılıyor, ancak beyin üzerindeki etkilerin aynı olacağını varsayamayız.
Ayrıca nörodejeneratif hastalıklar (ND’ler) karmaşık ve çok faktörlüdür. CACQD’lerin amiloid oluşturan proteinleri kısmen inhibe etme ve serbest radikalleri temizleme (yani antioksidan özellikler) üzerindeki etkilerini (yine in vitro) gösterdiler.
Aslında çalışma, klinik (ve hatta klinik öncesi) kullanımdan çok kimyasal özelliklere (kafeik asit kuantum noktalarının sentezi ve karakterizasyonu) odaklanmıştır. Sentezlenen CACQD’lerin kullanımını, potansiyel olarak [nörodejeneratif hastalıkları] tedavi etmek için kullanılabileceğini göstererek haklı çıkarmak istediklerine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Nörodejeneratif bozukluklarda erken tanı önemli
Dr. Pessoa Rocha, “Nörojeneratif bozuklukların klinik semptomları (ve dolayısıyla klinik tanısı), patofizyolojik süreçlerin başlamasından yıllar, hatta on yıllar sonra başlıyor” dedi.
“Nöronların yenilenme kapasitesi çok sınırlı olduğundan (ya da hiç kapasitesi olmadığından), hastalığı değiştiren tedaviler nöronal işlev bozukluğunu/nöron ölümünü önlemeye odaklanmalıdır. Ve bu, [nörojeneratif bozukluk] araştırmalarındaki en büyük zorluktur: Tanısı olan ancak hastalığın modifikasyonunu başarmak için çok geç olmayan klinik araştırmalar için hastaların nasıl seçileceği önemli.”
Nörodejeneratif bozuklukların gelişimini önlemeye yardımcı olmak için uzmanlar sağlıklı alışkanlıklar edinmeyi öneriyor.
Dr. Pessoa Rocha “Bol miktarda organik sebze ve meyveden oluşan sağlıklı bir diyet yapın (böcek ilacı kullanmayın ve sanayileşmiş yiyeceklerden kaçının!), kardiyovasküler sağlığınızı koruyun, iyi bir uyku çekin, beyninizi ‘çalıştırın’ (bilişsel görevlerle meşgul olun, sosyalleşin, hayattan keyif alın!) Ve Kosta Rika kahvesi için.” diyor.
ABD’nin önde gelen sağlık sistemleri yeni Alzheimer ilacı Leqembi’yi piyasaya sunmayı bekliyor