Verem hastalarının hayatını kolaylaştıran uygulama
Samsun'da görev yapan Dr. Derya Öztomurcuk, verem hastalarının hayatını kolaylaştıracak bir uygulama geliştirdi.
Sağlık Bakanlığı Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’nde görev yapan Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. Derya Öztomurcuk, tasarladığı uygulama ile tüberküloz (verem) hastalarının hayatını kolaylaştırdı. Dispanser merkezlerine giderek doktor gözetiminde günde bazen 20 ilaç içmesi gereken hastaların artık uygulama ile tedavileri uzaktan takip edilebiliyor.
Verem hastaları için özel olarak geliştirildi
2018 yılında geliştirdiği Tele Doğrudan Gözetim Tedavisi (Tele DGT) mobil uygulama ile tüberküloz hastalarının hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. Derya Öztomurcuk’un projesi 2023 yılının başında hayata geçti. 1 yıldır Samsun’da 100’ün üstünde tüberküloz hastasının tedavisinin takibi, Dr. Derya Öztomurcuk’un geliştirdiği proje ile sağlanıyor. Her gün doktor gözetiminde 10 veya 10’dan fazla ilaç alması gereken tüberküloz hastaları, uygulamayı indirdikten sonra ilaç içme videolarını sisteme yüklüyor. Uygulamayı kullanan doktor veya hemşireler, hastanın nasıl ilaç içtiğini, dozuna ve ilacı alma saatini kontrol ettikten sonra onaylıyor. Tedavisini aksatan kişiler olursa yine sistem üzerinde bunlar tespit edilebiliyor. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bu uygulama ile Doktorclub Awards ödüllerinden ‘yılın yenilikçi sağlık uygulaması’ dalında ödülün sahibi oldu.
Tüberküloz hastalarına yakın takip
Uygulama hakkında bilgi veren Dr. Derya Öztomurcuk, “Uygulamamız ‘Tele DGT’ yazılarak tüm İOS, Android ve Web’den kullanılabiliyor. Hasta ve sağlık çalışanı uygulamaya aynı yerden giriş yapabiliyor. Sisteme kayıtlı olan ve günlük olarak Tele DGT kullanan hastalarımız ana ekranımıza düşüyor. O gün için planlanan tedavisinde ilaç kullanan hastalar video görüntülü şekilde ilaçlarını almalarını bize gönderiyorlar. Anlık olarak hastalarımızın hangi ilaçlarını aldığını görebiliyoruz. Hastanın gerçekten o gün kanıta dayalı tedavisini alıp almadığını kanıta dayalı olarak görebiliyoruz. Tüberküloz hastalarını yakından takip ediyoruz. Tüberküloz hastalık açısından daha farklı bir tedavi gerektiren hastalıktır. Öncelikle tedavi süresi diğer hastalıklara göre oldukça uzun. Hastanın ortalama en az 6 ay tedavi görmesi gerekiyor. Diğer taraftan hastaların kullandığı ilaç sayısı çok fazladır. Ortalama 55-60 kilo bir hasta için günde 10 ilaç alması gerekiyor” dedi.
Öztomurcuk, “Dirençli bir tüberküloz hastası ise bu günde 20 ilaca çıkıyor. Hasta ilaçlarını kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra klinik şikayetleri gerilediği, iştahı arttığı, kilo almaya başladığı için hastanın tedaviye yarıda bıraktığı ya da iyileştim diye sonlandırma davranışları görülebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1990 yıllarının başından itibaren tüberküloz hastalarında tedavi yöntemi olarak doğrudan gözetimli tedavi uygulanıyor. Ülkemizde de 2000’li yıllardan itibaren doğrudan gözetimli tedavi zorunlu hale getirildi. Bu durum birkaç şeyi de birlikte getirdi. Öncelikle tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar Sağlık Bakanlığımız tarafından illere gönderiliyor. Dispanserler aracılığı ile hastalara ulaştırılıyor. Gelen bu ilaçlar her hastanın kilosuna ve tedavi şeklinde göre ayrı planlanıyor. Hekim ilacı yazıp hasta bu ilacı eczaneden temin edemiyor. İşte biz bu uygulamamız ile bundan sonra devreye giriyoruz” diye konuştu.
Öztomurcuk, “2018 yılında tasarladığım bu proje 2022 yılı sonunda hayata geçirildi. Yaklaşık 1 yıldır tüberküloz hastalarında aktif olarak bu uygulamamızı kullanıyoruz. Hastaların her gün dispansere gelerek bu ilaçları günlük gözetimli olarak almaları çok kolay bir uygulama değil. Bu şekilde biz hastaları bazen evinde, iş yerinde, öğrenciyse okulunda, il dışındaysa uygulamamıza devam ediyoruz, tedavilerini takip ediyoruz” dedi.
Bu uygulamayla hastalar yakından takip ediliyor
İlkadım Verem Savaş Dispanserinde hemşire olarak görev yapan ve tüberküloz hastalarının tedavisini takip eden Yasemin Dinç, “Hastamız dispansere tanı koyulup geldikten sonra hastayı Tele DGT sistemine kaydediyoruz. Hastanın bu sistemi yürütemeyecek durumu varsa bunu araştırıyoruz. Tele DGT sisteminin hastanın telefonuna indiriyoruz. Hastalarımız tedavilerine genelde çoklu doz ile başlıyor ve genelde 2 ay boyunca çoklu dozunu alıyor. Sonrasında ilaç dozu azalıyor. Hastamızı sisteme kaydettikten sonra mutlaka hangi saatte alacağını soruyorum. Hastanın durumuna göre tedavi saatine birlikte karar veriyoruz. Sonrasında hastanın videoyu nasıl çekeceğini ve videoda neler söyleyeceğini gösteriyoruz” dedi.
Dinç, “Hastanın eğer her gün içtiği saatte ilacını içmeyip videosunu aynı saatte yüklemediyse ertesi gün mutlaka hastaya ulaşıyorum. Bu sistemdeki amacımız bize video gelmesi değildir. Bizim amacımız hastanın tedavisini efektif aldığını görmemiz gerekiyor. Bir tane 6 aylık tüberküloz tedavisi gören bebeğimiz var. Onun videosunu onaylarken gördüm. Hastanın ilacını enjektöre çekilerek veriliyor çünkü bebek olduğu için tablet olarak alamıyor. Bunun eğitimini dispanserde kişiye verdikten sonra bebeğe enjektörde ilacın ne kadar akıttığını göremediğim için efektif tedavi alamadığını düşündüm ve o hastaya ev ziyareti yaptım. Sonrasında çok sulandırıldığı zaman biraz acı geldiğini düşünerek ilacın biraz daha az sulandırılmasını sağladım. Daha iyi bir şekilde tedaviyi devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu.