Neotame, fırınlanmış ürünlerde, diğer çeşitli gıda ürünlerinde ve masa üstü tatlandırıcı olarak formüle edilmiş bir tatlandırıcı. Ancak yeni bir çalışmaya göre bu tatlandırıcı bağırsaklara zarar verebilir.
İngiltere Cambridge’deki Anglia Ruskin Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, aspartamın uygun olmadığı gıda ürünlerinde kullanılabilen yapay bir tatlandırıcı olan Neotam, bağırsaklara zarar verebilir.
Çalışma, neotamın insan bağırsak duvarlarındaki sağlıklı hücreleri değiştirebildiğini ortaya koyuyor. Bu, bağırsak duvarının bütünlüğünü etkileyerek potansiyel olarak irritabl bağırsak sendromuna (huzursuz bağırsak sendromu) ve sepsise yol açabilir.
Neotam Nedir?
Neotam, ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından 2002 yılında insan tüketimi için onaylamıştı.
Kek ve diğer şekerleme gıdalarında lezzet arttırıcı ve tatlandırıcı olarak birçok ülkede onaylanan, bazı şekersiz sakızlarda, pastillerde ve içeceklerde de kullanılan Neotame, çay ve kahvelere de tatlandırıcı olarak eklenebiliyor.
Neotame sakarozdan 7 bin ila 13 bin kat daha tatlıdır.
Çalışma, tatlandırıcının bağırsak duvarındaki epitel hücrelere doğrudan zarar verebileceğini ve bağırsaktaki bakterileri olumsuz yönde etkileyebileceğini söylüyor.
Çalışma, E. Coli (Escherichia coli) ve E. faecalis (Enterococcus faecalis) ile in vivo olarak gerçekleştirildi ve araştırmacıların neotame maruz kaldıktan sonra çeşitli patojenik tepkiler gözlemlediği görüldü.
Bunların arasında biyofilm üretimi ve hasarlı bakterilerin bağırsak duvarlarına tutunma yeteneğinin artması da vardı.
Çalışma Frontiers in Nutrition’da yayınlandı.
Neotam bağırsak epitelini nasıl etkiler?
Çalışmanın yazarlarından, Anglia Ruskin Üniversitesi Doçenti Havovi Chichger, “Çalışmalarımız neotamın insan hücrelerimizde stres sinyalinde bir artışa neden olduğunu ve bunun da hücrelerimizi sıkı bir bariyerde bir arada tutan bağlantıların miktarını azalttığını gösteriyor. Bu, bariyerin gücünü zayıflatarak bağırsaktan kanımıza daha fazla malzeme sızmasına neden olur” dedi.
Neotamın neden olduğu biyofilmlerin “yüksek stres tepkisi ve antibiyotiklere karşı artan direnç dahil olmak üzere bir dizi potansiyel sorunla bağlantılı olduğunu” belirtti.
Yapay tatlandırıcılar
Çeşitli yapay tatlandırıcılar doğada bulunan şekerlerden kat kat daha tatlıdır. Bu, daha küçük miktarlarının bir gıda ürününü tatlandırmak ve daha az kalori eklemek için yeterli olması içindir.
Chichger prensipte bu konsepte katılıyor ve şunları söylüyor:
“Obezite ve diyabetin artması nedeniyle halk şekerli beslenmeden uzaklaşırken, yapay tatlandırıcılar bu iki durumu iyileştirmede yararlı bir araç olma potansiyeline sahip.
Neotam, geleneksel tatlandırıcının daha stabil ve tatlı bir versiyonu olması amacıyla aspartamın alternatifi olarak geliştirildi.
Yüksek sıcaklıklarda çok stabildir, bu da özellikle unlu mamullere eklenmeye uygun olduğu anlamına gelir. Bu özellikler onu gıda üretimi için daha kullanışlı hale getiriyor.
Bu aşırı tatlı kimyasallarla ilgili sorun, bunların vücudumuzdaki belirli ortamlarda nasıl hareket ettikleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmamamızdır.”
Araştırmada yer almayan Diyetisyen Kristin Kirkpatrick de “Kan şekeri kontrolü söz konusu olduğunda, yapay tatlandırıcılar her zaman şekerden daha iyi performans gösteriyor. Buna hastalarımda defalarca şahit oldum. ” ifadelerini kullandı.
Acı gerçek şu ki, tatlıya düşkünlük, ister doğal ister yapay tatlandırıcılarla karşılansın, kişinin çok fazla şeker tüketmesine neden olabilir.
Bu kilo alımına yol açabilir ve tip 2 diyabete neden olabilir. Aşırı kilolu olmak aynı zamanda kişinin kalp hastalığı ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini de artırır.